Cumhurbaşkanlığı seçiminde an itibariyle tek aday var; Recep Tayyip Erdoğan.
Diğerleri aday adayı.
Aslında aday adayı bile değiller. Hiç kimse (Kılıçdaroğlu da dahil) çıkıp resmen “ben aday adayıyım” bile demedi. Altılı Masa açıklayıncaya kadar kimin aday olacağını bilemeyeceğiz.
“Somut tek aday Erdoğan” dedik.
Peki kaç tane aday adayı var?
Tek tek sayalım: Öne çıkmak için çaba harcayan adaylar; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu.
Kendi köşesinde gelişmeleri yakından izleyen “acaba olur mu?” diye bekleyen Abdullah Gül.
Her daim, “başbakanlık” hayali kuran ama şimdilerde Kılıçdaroğlu’na aba altından sopa gösteren Sayın Meral Akşener.
Bana göre, Altılı Masa’nın itiraz etmeyeceği, en olabilir isim İlhan Kesici (CHP İlhan Kesici ile ilgili treni kaçırmış görünüyor ama CHP ve İYİ Parti içinde hâlâ İlhan Kesici ismini dillendirenler var).
Kendileriyle konuştuğum Sinan Ogan ve Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır da cumhurbaşkanı adayı olacaklarını söylüyorlar.
Ali Babacan ve Temel Karamollaoğlu da doğal aday adayı olduklarını çok önce açıklamışlardı.
Henüz adını koyamasalar da HDP’nin da potansiyel bir cumhurbaşkanı adayı var.
Kaç oldu?
Sayalım: Kılıçdaroğlu, Yavaş, İmamoğlu, Gül, Akşener, Kesici, Karamollaoğlu, Babacan, Ogan, Çayır.
Tamı tamına on aday adayı var.
Bunlara her an yeni isimler eklenebilir.
Peki seçilme şansı olan kim?
Psikoloji, sosyoloji, siyaset bilimi ve matematik ilkeleri doğrultusunda mevcutlar arasında, seçilme şansı en yüksek adayın Kılıçdaroğlu olduğunu söylemek yanlış olmaz sanırım.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ MECLİSE GELİYOR
Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ ile konuştum. Günlerdir bürokratları ile harıl harıl anayasa değişikliği üzerine çalışıyor. Bütün programlarını iptal etmiş. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özellikle iki maddede yapılacak değişikliğe ne kadar önem verdiğini biliyor. Bekir Bey, son MKYK toplantısında, üyelere ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a değişiklik kanun tasarısı hakkında geniş geniş bilgi verdi. Tasarıya son şeklini Erdoğan verecek ve Meclis’e gönderilecek.
Anayasa’nın 24. maddesinde yapılacak değişiklikle, kamusal ve özel alanlarda kılık kıyafet özgürlüğü, 41. madde ile de ailenin tanımı ve ailenin kurumsal olarak korunması ile ilgili değişiklikler yer alacak.
İki madde de çok ama çok önemli.
Başörtüsü ile ilgili çok yazıldı çizildi. Aile kurumunu tehdit eden/edecek olan olası gelişmelerin önü kesilmek isteniyor. Batı'da cinsel özgürlük adı altında, pedofili ve ensest sapıklıkların bile normalleştirilmeye çalışıldığı bir dönemde Türkiye’nin atacağı adımlar çok değerli. Batı'da yasal zemine oturmuş LGBTİ evliliklerin Türkiye’de de tanınması için yıllardır Batı kaynaklı baskılar ve içerden tazyikler olduğunu biliyoruz. Bu nedenle anayasada evlilik ve aile kurumları yeniden tanımlanacak ve aile sadece “kadın-erkek evliliğinden oluşan bir kurum” olarak adlandırılacak. Devletin bu kurumu korumak için alacağı tedbirler de anayasa değişikliği çerçevesinde kanunla düzenlenecek.