Maksat bağcıyı dövmek olunca, bahane bulmak kolaydır.
Derenin üst tarafından su içerken, alt taraftakine suyu bulandırıyorsun demek de her zaman her yerde vicdansızlıktır.
Kızılay’ın, Ahbap’a çadır satmasını eleştirebilirsiniz. Ben de eleştiriyorum.
Kızılay’a bağlı bir kuruluş olan Çadır A.Ş istediği kadar ticari bir kuruluş olsun. Benim takıldığım nokta, AHBAP’a parayla çadır satılması değil. O çadırların depoda neden beklediği. Neden hemen deprem bölgesine sevk edilmediği.
Bu soruları Kızılay’ın yetkililerine de sordum. Çadırlar, AHBAP’a verilmese zaten ilk fırsatta, aynı gün veya ertesi gün deprem bölgesine sevk edilecekmiş. AHBAP da çadırları aldığının ertesi günü bölgeye göndermiş. Söylenen bu. Elbette bu konuyu hem Kızılay’ın hem de devletin araştırmasını, yapılan bir yanlış, hata varsa gereğinin yapılmasını beklemek her vatandaşın hakkı.
Olayın can sıkıcı yönü, bunu da fırsata çevirmeye çalışanların hemen harekete geçmesi.