Vaktinde yapılacaksa seçimlere yaklaşık bir yıl kaldı. CHP’nin son Maltepe mitingi de gösterdi ki Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı giderek netleşiyor, hatta -bana göre- dönülmez bir noktaya doğru ilerliyor.
Siyasette bir yıl elbette çok uzun bir süre. Her şey değişebilir, yeni gelişmeler olabilir ama bugünden baktığımızda “Kemal Kılıçdaroğlu aday” diyebiliriz.Kemal beyin olası adaylığı üzerinden sürdürülen tartışmalar var. Bu tartışmalardan biri; CHP liderinin cumhurbaşkanlığına aday olması halinde, bu durumun seçimi partiler arası bir iktidar yarışına dönüştürme riski.
Halbuki bu seçimin, filan parti ile falan partinin yarışından çok, ‘demokrasi mi otoriterlik mi?’ tercihine dönüştürülmesi gerekiyor.
Özellikle de CHP ile AK Parti arasında iktidar yarışına dönüşmüş bir seçim, ‘demokrasi mi otoriterlik mi?’ tercihinden çok, ülkeyi kimin yöneteceği yarışına dönüştürecektir ki ben de bunu riskli görenlerdenim.
Diğer bir tartışma konusu, Kemal beyin Alevi inancına sahip olması. Bu durumu da seçim için riskli görenler var. Bu riske dikkat çekenler, “Alevi biri cumhurbaşkanı olamaz” demiyor. Tam tersine, ‘Türkiye’nin bu tür kimlik, inanç, mezhep, yaşam tarzı üzerinden kurgulanan siyaset anlayışının yarattığı sorunları aşması, gerçek bir demokratik kültüre geçmesi’ gerektiğini söylüyorlar. Doğrusu ben de böyle düşünüyorum.