Otoriterlikle yönetilen ülkelerin ne hale geldiğini, hem kurumsal hem de toplumsal anlamda nasıl yıkım yaşadığını hepimiz biliyoruz.
Bu yıkımın tam olarak ne olduğunu anlamak için geçmişte otoriter anlayışıyla yönetilip parti devletine dönüşmüş ülkelere bakmak yeterli.
Ne yazık ki benzer bir tahribat bizim ülkemizde de yaşanıyor.
Ekonomide, eğitimde, dış politikada, yargıda ve daha birçok alanda yaşanan ağır tahribat, demokrasiyi ayakta tutup işlerlik kazandıran kurumların birer birer yok edilmesiyle daha da ağırlaşıyor.
Kötülük, kalitesizlik, lümpenlik her alanda kurumsallaşıyor, dahası bu durumu toplum da kanıksıyor.