Fenerbahçe'nin kalabalık orta sahası ve alan savunmasına özen
göstermesi, Galatasaray'ın etkili pozisyon üretmesine izin vermedi.
Bireysel beceriyi ön plana çıkarmaya gayret sarf eden Galatasaray,
Lemina ile iki kez gol girişiminde bulundu ancak kaleci Altay'ı
geçemedi. Geçen sezon Galatasaray'ı şampiyon yapan Feghouli'yi
Terim derbiye saklamış ve Malatya'ya götürmemişti. Feghouli,
Lemina'ya yapılan penaltı pozisyonundaki ortanın sahibiydi. Yani
Cezayirli dinlenmeyi saklanmış olarak algılamış olacak ki
alıştığımız çabukluğunu, hırsını sahaya yansıtamadı.
Maskeyle oynayan Belhanda, istekli, coşkulu ve arzuluydu. Falcao
yalnız kaldı. Babel, Beşiktaş'taki göz okşayan futbolunu sahaya
yansıtamıyor. İlk yarıda gol olabilecek pozisyonda topa vurmayıp
pas vermesi tam bir akıl tutulması. Babel'i dinlendirip, Andone'ye
şans tanımak Terim'in önceliği olmalı. Çünkü Hollandalı üst üste
oynadığı maçlardan dolayı yorgun.
Fenerbahçe, beklerini fazla öne çıkartmayıp rakibinin kenarlardan
hızlı hücum etmesine izin vermedi. Hatta Ozan ve Tolga ekstra
bekler olarak İsla ve Dirar'ın önünde görev yaptı. Lemina'nın
sakatlanması Galatasaray'ın orta alandaki top kullanma ve hücuma
dikine çıkma becerisine olumsuz etki etti. Lemina için kafamda soru
işaretleri vardı ama Gabonlu oyuncu fiziksel olarak hem ezilmedi
hem çok çalıştı hem de Galatasaray adına gol aradı.
Derbinin iki takım oyuncuları adına öncelikli hesabı kaybetmemek ve
az hata yapmak üzerineydi. Fenerbahçe, Galatasaray'ın kaptıracağı
topları hızlı hücuma taşıma konusunda hep hesap yaptı,
Galatasaraylı oyuncular rakip kale önünde yeterince çoğalamadıkları
için gole yaklaşamadı. Maçı izlemeye gelen seyirciler özledikleri
oyunu bulamadı, keyif almadı çünkü iki takım da bu keyifi vermemek
için adeta birbirini kitledi. Kısır futbolun oynandığı derbi adeta
fare doğurdu...