İnsan Galatasaray'ı izlerken sıkılıyor, uykusu geliyor. Fatih
Terim, "Oyuncular değişebilir ama oyun
anlayışımız değişmeyecek" diyor. Bu
oyuncularla Terim'in alıştığımız, önde basan, topun ve oyunun
hakimi olan, kanatları akıllı kullanan ve rakibi ürküten, mücadele
gücü yüksek, pas kalitesi üst düzeyde bir G.Saray izlememiz mümkün
değil. G.Saray üretmediği gibi Babel'in hareketli oyunu dışında
Selçuk, Belhanda ve Feghouli ile kağnı gibi oynuyor. Terim'in,
Selçuk tercihini de anlamadım. Selçuk kazandığı şampiyonluklar ve
kupalarla Galatasaray tarihinde yer alacaktır. Ama bu
Selçuk'u futbol bile bırakmış. Taylan,
Ömer Bayram, Emre Mor gibi oyuncular
varken Selçuk kadroya bile
girmez. Belhanda ile Feghouli top kaybetme
konusunda birbirleriyle yarıştı. Özellikle Belhanda'nın kaybettiği
toplar G.Birliği ataklarına dönüştü. Feghouli sırtı dönük aldığı
topları, çevre kontrolü bile yapmadan "Top benden
gitsin" der gibi ayağından çıkarıyor. Cezayirli
yıldız, eskiden sırtı dönük buluştuğu topları öne doğru attığı
deparlarla pozisyona dönüştürürdü. Belhanda ile Feghouli sorumluluk
almıyor.
Galatasaray maalesef rakibe fizik güç olarak üstünlük kuramıyor.
Fatih Terim'in olduğu yerde hiçbir oyuncu
kaytaramaz ama takımda güç eksikliği var.
Gençlerbirliği akıllı kapandı ve hızlı
hücumlarla Galatasaray kalesini sürekli tehdit
etti.
Terim'in ikinci yarıya hiçbir hamle yapmaması şaşırtıcıydı. Çünkü
Galatasaray veteranlar takımı zihniyetinde temposuz, mücadele gücü
düşük bir oyun sergiliyordu. Profili düşük Jimmy Durmaz'ı
Feghouli'ye tercih etmek çok büyük yanlıştı. Emre Mor oyuna daha
erken girse rakibin hem hızlı hücuma çıkmasını engeller hem de
Galatasaray'ın dikine atağa kalkmasını sağlardı.
Fenerbahçe'nin sürpriz yenilgisiyle oluşan fırsatı Galatasaray
teknik heyeti ve futbolcuları maalesef değerlendiremedi.