Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Afrin harekatı kapsamında ele geçirilen Ypg mevzilerinde uyuşturucu hap bulunduğunu açıkladı ve ekranlara da bunun görüntüleri geldi. Ne kadarı kullanılmıştır, ne amaçla oradadır, kimler ne süredir kullanmaktadır, bilemeyiz. Fakat bu örgütlerin gencecik çocukları nasıl ve ne tür bir nefret propagandasıyla vatan ve millet düşmanı olarak kendi saflarına katılmaya çağırdığını daha önce yerli yerinde tespit etmiş, kayda geçirmişti medya.
Evet devlet içindeki devletin ceberrutluğundan on yıllarca her kesim nemalandı, mağdur oldu. Evet muhaliflik haktır. Lakin gencecik çocuklara nefret aşılayarak onları iki yıl içinde cesedi gelecek bir dağ militanı haline getirmenin hesabını veren bir muhalif vicdan çıkmadı. Bırakın hesap vermeyi, Amerika’dan gelen silahlarla vurmaya devam ediyor teröristleri. Özgürlük, sivilleşme, insan hakları barış, çevrecilik vs adına.
Ya babaları, ağabeyleri oğulları on yıllardır katledilen Türk ve Kürt halkının nefretle intikamla kışkırtılmalara karşı tuzağa düşmemesi? Ya onlarca defa birbirleriyle çatıştırılma senaryoları karşısında metanetlerini koruma gücü nereden geliyor? On yıllardır bir Türk Kürt iç savaşı çıkarmak için her tür kanlı ve hileli yolu deneyen iç ve dış moderatörler karşısında oyuna gelmeyenlerin kalp gücü?
***
Erbil’deyken yıllar önce gördüğüm bir müzik kanalındaki görüntüleri hatırladım örgütün uyuşturucu kullandığını duyunca. Hemen her şarkının klibinde benzer görüntüler vardı. Gencecik çocuklar dağdaki ‘gerilla’ kıyafetleriyle özgürlük savaşçısı edasıyla son derece albenili, davetkar eğlenip duruyorlardı. Bir tür meydan okumaydı bu.
Feodal düzene karşı çıkmaya çağrılan kızların özellikle, silah eğitimi alıp canlı bomba olarak sivil halkın üzerine yollandıklarında nasıl çevreci ve feminist olduklarına dair güzellemeler yazılmaya elan devam ediyor. Onların kendilerini patlattıkları bombayla paramparça olmuş bedenlerine nazire yaparcasına.