HDP Başkanı Demirtaş'ı şimdi nerede olduğunu tam bilmediğim
ağabeyi Nurettin Demirtaş siyasete atıldığında görmüştüm ilk önce.
Yıllar önceydi. DTP'nin başına seçilmiş ağabeyinin askerlik sorunu
gündeme geldiğinde kendisinin güler yüzü, temiz bakışları hoşuma
gitmişti. Tabii dönem başkaydı.
Vesayet gerilemeye başladıkça, Kürt meselesinin adı konulmaya,
Diyarbakır cezaevindeki zulmün, 90'lardaki Jitem operasyonlarının,
sivil köylülerin katledilişinin insanlığa bakan yönü açığa çıkmaya,
ilk kez konuşulmaya başlanacaktı. Güneydoğu illerinde açılım günden
güne hissedilmekte olduğu halde, provokasyonların da ardı arkasının
kesilmediği dönemlerdi. Kan oluk oluktu. KCK'lıların bir gecede
kelepçelenip (sonradan paralel örgüt tarafından olduğu
anlaşılacaktı) içeri tıkıldığı dönem vardı sonra sırada.
2007'lerde Cumhuriyetin gözü yaşlı çocukları ilk kez panellerde,
alanda, oturumlarda, sokaklarda buluşuyor, sarılıyor, kucaklaşıyor
ve tartışıp kavgaya tutuşsalar da birbirlerini dinlemeye
başlıyorlardı. Acıları yarıştırmaktan yorgun düşmüş gözyaşı
çocukları ilk kez diğerinin halini görüyor, anlamaya başlıyordu. AK
Parti hükümetinin Dersim katliamında devlet adına özür dilemesi bu
dönemin sonuçlarından biri olacaktı sonradan.