Siz “savaşmak istemiyoruz hep barış istiyoruz” diye yazıp imzalamakla tatmin bulurken birileri hep sizin için kan dökmeye katledilmeye devam mı etsin istiyorsunuz? Bana habire Afrin harekatını desteklediğim için faşist diye laf atan çok aydın kadınlar!
Olmadığımız bir bu kalmıştı. Barış müzakerelerini desteklerken ve 90’larda Kürtlere yapılan devlet içindeki devlet zulmünü eleştirirken Kürt bölücü olduk. Ermenistan’la sınırlar kalksın, acılarımızı karşılıklı paylaşalım derken Ermeni dölü olduk.
Tayyip beye diktatör demek yerine bunca terör eylemine karşı Türkiye’nin mücadelesini destekledik diye yalaka, faşist vesaire...
Bizlerle şucu bucu diye dedikodu davası güderken onlar: Birileri sınır karakollarında, sokak ortalarında, tarlada, dağda bayırda, parkta, evinde, yatağında katledilmeye devam etti. Misal; saray diye aşağıladıkları külliyeyi F 16’lar bombardımana tuttu, korumaya gelen halk hunharca katledildi. Onlar ertesi sabah rahat uyanabilsin diye.
***
Şimdi onların sinir kusarak kendilerini sataşmaktan alamayan haline tanıklık ediyorum. Özellikle 15 Temmuz’dan beri. Hep susuyorum. Çünkü onlara dair bu sarf edilen sözlerin içine sığdıracak utanç dışında bir şey bulamıyorum.