Geçtiğimiz hafta “Balkanlar'da İrfan Ocakları: Bosna'da Nakşibendilik Sempozyumu” için Saraybosna'daydık. Hemen her yıl kültürel bir faaliyet doğrultusunda geldiğimiz Balkanlar'daki değişimi anında izlemek, buluşmalarımızın hayatımızdaki yansımalarını yerinde tespit etmek için epeyce hayırlı oluyor uluslararası buluşmalar.
10 yıl kadar önce buraya ilk geldiğimde Saraybosna Film Festivali'nin logosunun kırık kalp şeklinde olduğunu görmüştüm. Savaşlar hep devam ediyor. Ama onarmak için bir vesile bulunuyor her seferinde. Yapılmayan kalbin nesi yıkılır ki! Gönüller yapmaktır fetih. Davalardan azade bir buluşmadır nihayetinde kalbin anadilinde.
Nakşibendilik'in Bosna Hersek ve Türkiye için ortak bir hamur olduğunu kaydeden Akdeniz Kültür ve İletişim Kulübü Başkanı Abdullah Aykut'tan gerçekleştirdikleri bu projenin beş yıl süreceğini ve ilerleyen dönemde Kadirilik, Halvetilik ve Rufailik üzerine de sempozyumlar gerçekleştireceklerini öğrendik. Anadolu'daki irfan geleneği izlerinin Saraybosna'da da kendini gösterdiğine işaret eden Aykut'u dinlerken gözümün önüne Elmalı'daki Ömer Paşa Camii geldi.