Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Misak-ı Milli'den bahsetmesine saçmalık
diyenler çok kanlı bir savaş içinde olduğumuzu bile fark
edemiyorlar. Bugünün savaşı böyle işte. İnsan hakları, barış
bildirgesi gibi hep güçlü olanın tahakkümüne katkı sağlayan
söylemlerle nasıl esir alınmışsa zihinler! Bir türlü algılayamıyor
zalimlerin tepemizde sallanan keskin kılıcını.
Barış için hendek kazanların direniş yaptığını söyleyenler ise
nedense çoğunlukla öldürülen asker veya polis memurunun “katlini
meşru” buluyorlar. Tarihteki derin devlet zulmünün intikamını
bugünün masum sivillerinden alınmasına bir ses çıkarmıyorlar!
PKK ve uzantılarının en kanlı katliamlarında zihinleri işgal eden
bir 'haklılık' gerekçesi, bir 'direniş' bahanesi bulmaları bu
yüzden. Gencecik nesillerin gönlüne kazınmış bir vesayet bu. Zulmü
direniş olarak gösteren çarpık bilinç.
Yıllardır bu böyle. Hatta daha da ileri gidiliyor, ideolojik terör
diye bir tasnif yapılarak bir kutsal halk savaşı veriliyormuşçasına
gençlerin militan olarak yetişmesine yol açıyorlar.
Ellerinde Kalaşnikoflarla Türkiye'nin halk tarafından seçilmiş
cumhurbaşkanını vurmaya azmettiriliyor kız çocukları. Bunu burada
olduğu kadar Batı'nın medyasında da ilan ediyor, yayın yapıyorlar,
resmi terör kurumları açıyorlar hiç yüksünmeden.
***