Dolar boşalır dedi büyüklerimiz. Artık bu vatan için, irademiz, demokrasimiz ve yarınlar için canını feda eden sivil vatandaşlarımızın pıhtılaşmamış kanı üzerinden dolarını ikiye üçe katlayamaz pişkince bugünün vergi zenginleri. Bir yandan vergi affına uğrayıp bir yandan dolarını katlamaya devam ederken bakamazlar artık vatandaşın yüzüne.
Herkes üzerine düşeni yaparken onlar da elini taşın altına koyacaklar. Sadece vergi rekortmeni iş adamları da değil. Sanatçılar da madem topluma öncülük etmekle övünürler, onlar da teşvik edici şekilde infak etmeliler.
Para menfaat ve itibar için sanat icra edenlerden bir tür benlik vergisi olarak düşülsün bu para. Bu sefer nefislerinin şöhret zenginlik gibi zaaflarını törpülemek için bir fırsat telakki etsinler bu dolar silahıyla üzerimize gelinmesini. Ve memleket hayrına versinler en kıymetli varlıklarından birkaç tutam.
Bizi sarsmayan bir vermek ne kadar vericiliktir bilemem. Herkes bunun miktarını kendi içinden bilir. Dolarla ödeme yapan biri için birkaç yüz dolarlık servetini bozdurmak dahi çok büyük bir hizmettir mesela. Ama işte şimdiki gibi bir küresel savaşta milli seferberlik öylesine külli bir anlamı ihtiva ediyor ki: İlla nefsimizin putlarını kurban etmek de dahil oluyor bu mücadeleye.
***
Benim kuşağımdakiler en az iki ekonomik kriz görmüştür. 1994’dekini de 2001’dekini de iliklerimize kadar yaşarken, birileri hep krizperver oldu, hep dolar zengini oldu. Misal, kamu bankalarının içini boşaltanlar hiçbir zaman yargıya çıkarılamadı.