Bugünlerde kendini koşulsuz / mutlak haklı gören bir kitlenin durmaksızın şiddete meylettiğini ve saldırganlığı meşrulaştırdığını görüyoruz. O kadar ki, devletin bir savcısının görevi başında şehit edilmesini izlerken dahi katillerin yanında saf tutabiliyor, onların meşru bir direniş sergilediklerini düşünebiliyor ve bunu büyük bir pişkinlikle, ironik bir dille sosyal medyada yayabiliyorlar.
Kendi haklılıklarından öylesine eminler ki, bir başkasının da haklı olabileceğini hesaba dahi katamaz haldeler. İnsanın eli kanlı bir caniye dönüşmesi böylesi bir kendi haklılığına tapıcılık ile son derece mümkün. Zira diplomatik azmettiricilerin ve küresel çatıştırıcıların elinde alet olmak bu şekilde çok daha kolaylaşıyor. Bunun örneklerini defalarca gördük, görüyoruz.