Brüksel'de bombalar patlarken oradaki dostlarımızı bir an önce
arayıp nasıl olduklarını sormak istedim. Bizim şehirlerimizin
kalbinde durmadan bombalar patlarken, siviller katledilirken,
onların başına bu nadiren geldiği için, kendimizden daha fazla
onları merak etmiştim... Bombaların Batı'daki yankısı İslam fobisi
olarak, bizdeki yankısı ise “ama İslam bu değil” savunması
üzerinden ilerliyor kabaca. Bu doğrultuda ilerlemesi küresel
azmettiricilerin asıl hedefi.
Nefsini Müslüman eden için her vücud kendi vücudu...
Kendilerine ideolojik / aydınlanmacı bir imtiyaz verilen sol terör
örgütlerinin canlı bombalı eylemleri ise herhangi bir fobi
sosyolojisi oluşturmuyor olsa gerek. Ki ideolojik inançları ve
bunun tezahürü olan sözgelimi çocuk militanlar vs. sorgulanmıyor
pek fazla. Sorgulanmadığı gibi bu teröristlerin kendilerini
patlatma eğiliminin dinamiklerini anlama ve analiz etme çabası da
pek rağbet bulmuyor.
Öncelikle, kasıtlı çarpıtma profesyonellerini göz önüne alarak, bir
kez daha söyleyelim: Daeş veya din adına masumları katlederek
direniş uyguladığını sanan hangi terör örgütü ise katildir. Zira
intikam, nefret gibi saiklerle kısas dahi uygulayamayacağınız
rastgele kişileri haksız yere öldürmek direniş değil,
saldırganlıktır.