Hukukçu profesör Osman Can, AYM'nin Mit tırları davasında
verdiği karar sonrası bu haberin gazetecilik mi casusluk mu
olduğuna dair tartışmalar akabinde bir söyleşi vermiş. Şimdiki
Başkan olan Zühtü Arslan'ın Anayasa Mahkemesi'ndeki paralel
kadroları temizlediğini söylemiş.
Birden çarptı bu ifade beni. Bu kadroların nasıl temizlendiğine,
hangi yöntemler uygulandığına dair bir ifade aradım söyleşide.
Ayırt etmesi bu kadar zor bir konuda hangi temizlik yöntemi
böylesine net başarıya ulaşmıştı acaba? Bulduğum kadarıyla, şöyle
demiş Can:
“Paralel yapılanma vardı ve bu problemdi çünkü yargıç talimatını
yasadan ve yasal çerçevede vicdanından alır, başka yerlerden
talimat alan biri yargıçlık yapamaz, ne olursa olsun.” Sonra da,
hukuki sınırlar içinde kalmadığı anlaşılan mahkeme üyelerinin,
üyelerle birlikte yapıldığını anladığım kendi iç soruşturması
ardından gönderildiğini söylemiş. Ve eklemiş: “Güncel ifadeyle
konuşursak paralel temizlik yapan bir başkana paralelci deniliyor
ve bu tamamen haksızlık.”
***
Özellikle son dönemde, çalıştıkları resmi kurumlarda, talimatı
başka merciden aldığı tespit edilen bazı elemanların kendilerini
iyice gizleyebilmek için paralelci diye alakasız çalışma
arkadaşlarını fişletmeye / yerlerine kendilerini koydurmaya
çalıştığına dair pek çok canlı şahitlik var. Doğrudur, eğridir,
bizzat bunlara maruz kalmış kişiler yalan söylüyordur ya da imdat
çığlıkları atıyordur... Elbet bunun da araştıranı vardır.