Ankara’da bir imza günü vesilesiyle sadık okurlarla buluştum. Bir kısmını yıllardır tanıyorum. Yazı ve kitaplar üzerinden birbirimizin değişimlerine şahitlik ediyoruz. Sanatla edebiyatla kurduğumuz ilişki bizleri kelime yoldaşı yapıyor.
Çok seviyorum bu kelime kardeşliğini. Çünkü bizi özümüzden bağlayan o sırra yaklaştırıyor. Orada ne okur övünerek kitapla ilgili ukalalık yapıyor ne de yazar övünerek kalemi kendine mal ediyor. Orada edebiyat üzerinden bizi buluşturan benliksiz bir duygu canlanıyor.
Hadi iddialı olmasın elbette benlik de vardır, lakin bizi bağlayan bağın gücünü hissetmek bu kelime kardeşliğine halis bir niyet katıyor. Bunun farkına birlikte varıyoruz böyle buluşma anlarında.
***
Yazarken kendimizdeki bir gerçeğe yaklaşıyoruz. Okurken de böyle. Bu sebeple olsa gerek yazarken de okurken de yalnızız. Bazen zahiren birlikte okuma veya yazma yapılsa da aslında ortak bir eylemle icra edilemez ne okumak ne yazmak.
Evet. Gönül dilinin alfabesini tek tek ama birlikte okuyoruz ve bize ruh veren kamil nefes misali salihlerden bir amel oluyoruz. Bütün alem bir amel oluyor. Canlanıyoruz.