Geçen gün bir arkadaşımla çay içerken anlamlı bir mevzuyu
yeniden açtık. Karadeniz'de bir şehirde yaşayan anne babasını
ziyarete gittiğinde babasını sabah akşam aynı televizyon kanalını
ısrarla seyrederken buluyormuş. İsmini vermeyeyim, memlekette
olumlu olumsuz her gidişata çığırtkan bir üslupla karşı çıkan,
kavgacı bir dille olayları hep iktidarı karalama ve şikayet
düzeyinde ele alan kendine ulusalcı, laik, çağdaş diyen bir kanal.
Haklı olduğu veya hakkıyla yansıttığı olgular da bu sınırlı ve
yüzeysel yaklaşımı yüzünden hakkıyla idrak edilemiyor kuşkusuz.
Her neyse. Arkadaşım, ailesini ziyarete geldiği için sabırla
katlanmaya çalışıyor bu üsluba. Uzun saatler, belki günler
geçtikten sonra, ki bu arada babası seyrettiği haberlerden
etkilenip ümitsizliğe düşmekte ve durmadan ona buna sövmekteyken...
Arkadaşım usulca araya giriyor: