Yine gençlerle buluşmadaydım geçtiğimiz günlerde. Farklı şehirlerde, bazen okullarda, bazen derneklerde, vakıflarda, zaman zaman da kültür etkinliklerinde... Diğer pek çok yazar çizer gibi konuşmaya çalışıyorum. Yıllarca buna yanaşmamamın sebeplerinden biri, yazarın yazdığını anlatmasının hem gereksiz, hem de yazının anlamını eksilten bir eylem olduğunu düşünmemdi. Yazan biri, ille de konuşmak durumunda değildi ki. Gelgelelim, özellikle gençlerle yüz yüze gelmenin ve konuşmanın önemi, o anda doğaçlama olarak bir başka metni yazıp okumanızı gerektiriyor. Önceden yazdıklarınızı değil. Bunu keşfettikten sonra, nefsime eskisi kadar ağır gelmemeye başladı konuşma etkinlikleri. Tanışmanın, bakışmanın, göz göze gelmenin, gönülden gönle yollar yapmadaki önemini her vakit teslim etmiş biriydim en azından. Birkaç yıldır katmerleniyor.