Pazar günkü mitinginde 'yerli ve milli' milletvekili istemekten
bahseden Erdoğan'la iki gündür durmadan dalga geçen, onu küçümseyen
eski dostlarım var sosyal medyada. Hatta aynı şekilde mesela fetih
kelimesinin işgalden bir farkı yoktur onlar için, cihad kelimesinin
saldırganlıktan bir farkı olmadığı gibi. Bu o kadar içeriden
bildiğim bir şey ki. İnsan kendi geldiği kesimi inkar etmemeli.
Çünkü insan tüm değişimlerini içerir.
Evet, yerli ve milli! Bu kavramların evrensel insanın sesini hiç
yansıtmadığından dem vuran bir kesimden geliyorum. Bir kişi veya
topluluktan yerli ve milli diye söz edildiğinde Özal'la popüler
olan bir tür Türk İslam sentezi akla gelir hemen. Ki bunun da
faşizmle eşdeğer bir yankısı vardır geldiğim kesimde.
Bayrağını, vatanını sevdiğini her fırsatta söyleyen, millet için
çalışmaktan bahseden, halk için ve hak için hizmet ettiğini
belirten, şehitler ölmez vatan bölünmez sloganını atan muhafazakar
hemen herkes az ya da çok bu kategoriye doğal olarak dahil edilir.
Bu büyük ölçüde böyle şekillenmiştir liberal, demokrat, aydın
olarak kendini tanımlayan sosyalist ve antikemalist çevrelerde.