Yaklaşık 19 milyon öğrenci ve 900 bin dolayında öğretmen yeni
eğitim yılında dün ders başı yaptı. Sabah karşımızdaki okulda
başlayan merasimi izledim. Okullarda, “15 Temmuz Demokrasi Zaferi
ve Şehitleri Anma” konularını kapsayacak şekilde törenler
düzenleniyor.
Bu konuda Bakanlık tarafından hazırlanan ve öğrencileri ortak
duyguda bir araya getirmek amacıyla hazırlanan bir taslakta, tüm
okul yöneticilerinden, kapsayıcı ve kuşatıcı bir program
uygulamaları istenmiş. Taslak programı, isteyen okullar aynı
şekilde ya da zenginleştirip geliştirerek uygulayabilecek.
Nazım Hikmet'in “Davet”, Necip Fazıl Kısakürek'in “Şarkımız Bizim”,
Orhan Şaik Gökyay'ın “Bu Vatan Kimin” isimli şiirlerinin öğrenciler
tarafından okunması öneriliyor. Ahmet Arif, Mehmet Akif Ersoy, Arif
Nihat Asya'nın çeşitli şiirlerinden seçilen dizelerin de okul
müdürü ve öğrencilerin konuşmalarının arasında yer verilmesi
istenmiş. Okul giriş ve koridorlarında 15 Temmuz şehitlerini anma
programının amacına uygun fotoğraflar sergilenebilecek.
***
15 Temmuz'da neler yaşandığı ve ne büyük tehlikeleri şehit ve
gaziler sayesinde atlattığımız düşünülünce elbet gerekli ve faydalı
bir taslak. Fakat bu vesileyle mevzuyu açmak gerekiyor.
Menfaat odaklı örgüt olmaya evrilen cemaat algısının gençlerde
nasıl oluşturulduğuna, bugüne ait gündelik hayat sosyolojisine
girilmezse, Türkiye'nin gençlerine yansıyan FETÖ, PKK gibi nefs-i
emmare örneklerine isabetli teşhisler konulmazsa, ibret alınacak
bir eğitim modeli çıkarılamaz bu tören taslaklarından.
Bu vesileyle dini cemaatlerin bizdeki ayırıcı, içe kapanmacı
niteliklerine, ortak menfaatler dışındaki iç anlamlarına eğilmek de
gerekiyor. Yoksa ortak ezberler üzerinden benzer sözcüklerle taslak
haline getirilen anma törenleri gitgide şekilden ibaret kalır. Ve
içi boşalan ritüellere dönüşme riski taşır. Tek bir günün
kahramanlığını şiir, müzik ve videolarla anma etkinlikleri de bir
süre sonra yaşamlar üstü, olağan dışı, gündelik hayatımızda
karşılığı olmayan birer destan halini alabilir. Çünkü eğitim
müfredatımız halen buna yatkın.