Bir anda geldi sanılan savaşın içindeydik ne zamandır. Sözcükler
katledilirken, karakter cinayetleri işenirken, karalama savaşları
son hızla sürüyordu. Fark ise elbette azımsanmayacak kadar büyük:
Şimdi kan dökülüyor.
Bu sefer de kim başlattı kavgaları. Çarpıtma gereği duymadan,
anlamak için bakanlar, hiçbir cemaate ideolojiye angaje olmadan
soluk alıp vermenin bedelini her fırsatta ödeyenler biliyor,
görüyor, kayda geçiriyor...
Her yanımız kan çanağına dönmüşken, ölülerimizi gömmek dahi
siyasetin parçası haline gelmişken... Barışı kelimelerle istemek
dışında bir şey yapalım. Bizzat barış olalım. Elimizle, dilimizle,
yüzümüzle, gözlerimizle... Ama biliyorum, bu zor olanı.
Kimi halkın çoğunluğu tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanı'nın mesela
başkanlık hırsı için milleti savaşa attığına inanıyor. Dahası,
erken seçim olsun diye PKK'ya savaş başlattığını da söylüyorlar.
Bir tane daha söylenti var, o da çok tuttu: Çok çaldı çırptı,
yolsuzlukları örtmek için ortalığı kana buladı.
Tek ve mutlak bir veriye gönderme yapan bu çıkarımlar ancak bu
argümanlarına bel bağlayarak hayatın tüm gerçeklerini kolayca
ıskalamaya karar vermiş olanların kendi kendilerine uyguladıkları
bir algı operasyonu.