Başbakan Ahmet Davutoğlu, Süleymaniye Camisi'nde katıldığı “Medeniyetimizin Mimarı, Sinan'ı Anlamak” adlı programda “bundan sonra bu şehre hançer gibi saplanan hiçbir eser yapılmayacak” dedi. Sanırım Ak Partili olsun olmasın İstanbulluların pek çoğu için gecikmiş de olsa önemli bir sözdü bu. Görünüşte hepimiz usanmıştık silueti bozan kazulet gibi binaların hemen her yerde pıtrak gibi bitivermesinden. Hepimiz yeterli altyapı sağlanmadan yapılan gökdelenler yüzünden gitgide trafiğin felç olmasından şikayetçiydik. Ve yine hepimiz -özellikle Gezi sürecinden itibaren Ak Parti muhalifi olan kesimler- son derece duyarlı kesilmiştik çevreye. Kimileri ise nefis muhasebesi yapmak yerine suçu hep dışarıda bulma kolaylığına sığındı her zamanki gibi. Sanki İstanbul'u seksenlerden beri çarpık yapılaşmaya teslim eden kendi oy verdikleri partilerin belediye başkanları değildi. Sanki her gelen ekip kendini ve yakınlarını zengin etme pahasına çevreyi talan etmemiş, şehrin en kıymetli nefes alanlarını ona buna peşkeş çekmemiş gibi. Sanki on yıllarca gecekondulaşmaya oy karşılığında göz yumulmamış gibi. Hep birlikte kendi nefsimizin en iştahlı suretlerini şehrimize kendi ellerimizle dikmemişiz gibi... Her şeyin müsebbibi 13 yıllık iktidar partisi oluverdi çoktan.