Eskiden yavaş geçiyordu zaman. Yüzyılları bir çırpıda geride
bırakıyoruz bu devirde. Elektronik ilerlemeler, buluşlar, bilgi
çağı, hız, küreselleşme vesaire... Eskiden birkaç kuşağa yayılan
gelişmeler, saat başı gerçekleşiyor artık.
Biz de daha çabuk yaşlanıyoruz eski insanlara oranla. Çünkü bir
ömre sığdırdıklarımız çok daha fazla.
Anılar da hızla yaşlanıyor bizimle birlikte.
Şimdi elli yaşıma doğru yol alırken, şuna her an şahitlik ediyorum.
Eskiden karşıma çıkan insanların çoğu benden büyüktü, artık pek
çoğu daha genç. Hal böyle olunca bayramlarda da bizim
aradıklarımızın sayısı hızla azalırken, bizi arayanlar artıyor.
Büyüyeli çok olmuş, şimdi hızla yaşlanıyoruz.
Seviyorum yaşlanmayı. Her şey, her an yerli yerinde. Akıp giden,
geçip giden, dönüp gelen, başka bir şeye dönüşen ne varsa...
Şahitlik etmeyi seviyorum. İz sürmeyi, kendi izimden gidip geçmişle
geleceği şimdinin sonsuzluğunda birleştirmeyi seviyorum.
Yapabiliyor muyum; bilinmez. Arada bir...