Şiddetle arasına mesafe koymayan ve ama demokratik siyaset diye
bir söylem geliştirerek parlamentoya giren partimizin bugün
mağduriyet söylemleriyle yaptığı diplomatik girişimlere bakıyorum
da, Batı desteği dışında pek desteği kalmamış gibi halktan
yana.
Otuz yıllık savaştan sonra ilk kez çoğunluk tarafından istenen bir
barış vardı ve çoğunluk tarafından alkışlanarak Meclis'e girmişti
bu parti. Şimdi onun sivil hayattaki savunucularını da
seyrediyorum, okuyorum. Neye yarar bilmiyorum.
Amerika'nın yaptığı silah yardımı Pkk ve Pyd üzerinden
vatandaşlarımızın kanını dökerken ve Avrupa elan ısrarla terör
örgütünün resmi karargahı olmak gibi bir işleve teslim iken: Evet
cidden neye yarar acaba; eskisi gibi ana dilde eğitim, özerk
belediyecilik, hafıza ve sözlü tarih çalışmaları gibi toplumsal
entelektüel yararı hedefleyen ve barışın ruhunu oluşturan
mevzularda derinleşmek?
***
Siviller, vatandaşlar, masum halk bu partinin uzantısı olan terör
örgütlerinin ve ardındaki Batı desteğinin medya ve siyasette
giderek alenileşen yaklaşımlarıyla katledilmeye devam ediyor.
Hendek kazmayı bile neredeyse demokratik siyaset denilen
kıstasların içine sokmayı başaracak kadar 'şiddetle mesafesiz' bir
zihniyet barış sözcüğünü bile esir aldı çoktan.