15 Temmuz darbe ve işgal girişimi başarılı olsaydı, 'yurtta
sulh' konseyinin bildirisinden de anladığımız gibi, nurtopu gibi
bir Kemalist darbemiz daha olacaktı. Fetö kendini daha da diplere
saklayacağı için, bir kez daha darbecilikle özdeşleşecekti
Kemalizm.
AKP ilk iktidara geldiği dönemde ılımlı İslam üzerinden Amerika'nın
BOP projesine suç ortaklığı ediyor diye kıyamet koparmıştı
Kemalistler. Irak işgaline ortak olmamak için farklı kesimlerden
işgal karşıtları olarak sokağa çıktığımız günlerde sol grupların
içinde hep şu slogana denk gelirdik: “Katil ABD işbirlikçi
AKP!”
Bu örgütlü karalamalar parti kapatılma davasına dek varacak olan
2000'ler boyunca farklı kisvelerde devam etti. İsraillilerin
Kürtlerden toprak satın aldığı ve AKP'nin bağımsızlığımızı
Yahudilere ve dolayısıyla neocon'lara peşkeş çektiği haberleriyle,
yorumlarıyla ciddi ciddi gündem oluşturulurdu.
Bugün Güneydoğu'da aşiretlerin vergi borcunun İngiliz konsolosluğu
tarafından ödenmiş olduğuna dair bir demeç manşet olup memleketin
gündemine otururken, aklıma gelen belki sizin de aklınıza
gelmiştir:
İsrailliler Kürtler'den toprak satın alamayınca, şimdi de tevatüre
göre İngilizler Kürt ve Arap aşiretlerini satın almıştı! Otuz
yıldır Kürtlerle Türkler arasında iç savaş çıkarmaya ant içenler
hangi güçlerin elinde araç olmuştur bilemiyoruz, kanıtları kağıt
üstünde olmasa da, elbet hayattaki tecrübelerimiz birikiyor
ama.
***
Türkiye'nin gündemine oturacak, sinir uçlarıyla oynayacak böyle bir
demecin gerçekliğine ulaşmak için habercilik, söz konusu olan
muhatapları arayıp sorma, soruşturma, halk arasında algıları ve
konuşulanları öğrenme, yerinde araştırma, ilgili muhataplara soru
sorma ve adı geçen kurumları arama gibi gazetecilik faaliyetleri
gerekiyor.