Leyla İpekçi Yeni Şafak Gazetesi

Yunus’u tartışmak değil, Yunus olmak!

Dijital çağın kültürümüzü koruyamaz hale getirdiğinden şikâyet ediyoruz. Neresinden tutabiliriz bu şikâyetin? Dijital çağ gelmeden önce bize has tüm bir yaşam kültürünü steril ve...

09 Ekim 2018 | 3.690 okunma

Dijital çağın kültürümüzü koruyamaz hale getirdiğinden şikâyet ediyoruz. Neresinden tutabiliriz bu şikâyetin? Dijital çağ gelmeden önce bize has tüm bir yaşam kültürünü steril ve kutsal alanda muhafaza ettiğimize dair o benlik çoğaltan ve nefsi her fırsatta temize çeken savunma refleksimizle hem de.

Sanki kültür yaşayan bir mekanizma değil ölü bir nesneymiş gibi. Dijital çağdan önce, misal tüketim vahşeti, ondan önce emperyalizm, komünizm vesaire kültür dediğimiz şeyi hiç değiştirip dönüştürmemiş, sabit bir biçimde korumuş gibi.

Şimdi dijital çağla gelen ve hareketlerimizi, bakış açılarımızı, sosyal ilişkilerimizi, benlik zaaflarımızı saatlerle hatta saniyelerle değiştirip genellikle de olumsuza dönüştüren bir olgudan bahsediyoruz evet. Buna bozulan tohum, ev, aile mevhumları gibi onlarca olumsuz yansıma eklenir daha.

Lakin her türlü siyasi sosyolojik patolojik tahlilin kalp dilinde an sırrını açmaya yetmediğini görebiliyor muyuz, emin değilim. Örneğin “Zamana (dehr) sövmeyin, zaman Allah’tır” hadisini açmanın neresindeyiz?

Evvel ve ahir esmasını tefekkür etmek yerine kıyametin yakın gelecekte kopmasını bekliyoruz. Ama kıyametin kopmakta olduğunu (ol nefes / an sırrı), kesintisiz ol emrinin içinde olduğumuzu göremiyoruz. “Kıyamet kopsa bile elinizdeki fidanı dikin” hadisinin neresindeyiz peki?

Dijital çağla gelen -çocukların tabletlere esir olması ve asosyal, şiddetsever vesaire olması gibi- öncekine kıyasla daha keskin olumsuzluklar hepimizi tehdit ederken: Bu dijital çağın dışında kalarak korunacağımızı varsaymakla ya da teknolojinin ne kadarını alalım gibi tartışmalarla hakikati her yönüyle tavaf edebiliyor muyuz? Bunu da hakkıyla değerlendirebildiğimizden emin değilim.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu mecradaki son yazı 22 Haziran 2019 | 307 Okunma İstanbul’dan Elmalı’ya beldeleri merkez yapan nefes! 18 Haziran 2019 | 141 Okunma Öğrenmenin önündeki en büyük engel: Benlik kibri 15 Haziran 2019 | 274 Okunma Siyaset meydanı da ‘akleden kalb’e dahil 11 Haziran 2019 | 62 Okunma Birlikte geçilen kapılar, tek başına girilemeyen odalar 08 Haziran 2019 | 159 Okunma