Adalet şeylerin yerli yerinde olması demek. Marifet gerektiren bir bakışla hakikati gören için her şey her an yerli yerincedir ve bizim haksızlık (gayrı Hak) olarak gördüğümüz her şeyde kesintisiz olarak Hak tecelli etmektedir. Hikmeti gönülde doğar durur.
Video: Yürüye yürüye kavuşacağın kendinsin!
Kainatta her şeyin her şeyle olan bağını kuramadığımız gibi, bu bağın asıl olarak her canlının birbiriyle olan alışverişiyle /vereceği ve alacağıyla kurulduğunu tahayyül etmiyoruz çoğunlukla. Dışımızda olan içimizdekinin yansımasıysa, adalet önce insanın nefsinde sağlanmalı. Kibrin tevazu ile dengelenmesi gibi. Bu durumda kişiyi adalet duygusuna sevk edecek olan tevhid. Tevhidi gerçekleştirmiş vücuddaki dengeye adalet deriz. Azalarımız Hakkın gören gözü, işiten kulağı, konuşan dili olduğunda...
***
Altı yıl önceydi, Arafat’ta herkes ile her şey ile bir olduğumu hissetmeye başladığım o inanılmaz yoğun anlardan birinde gönlüme adalet duygusu geldi. Orada, milyonlarca hacı bir arada, bir yandan nefsimizin putlarını kırmaya çalışıyorduk, bir yandan da bir arada aynı vücudun azaları gibi oluşumuzun mecazlarında tevhid egzersizi yapıyorduk. Ah dedim, ah!