Günümüz gençleri zekaya dayalı bir benliği tercih ediyorlar. Hedeflerine ulaşmak için duygu, akıl, bilgi ve birikim yerine zekalarını kullanmaya daha yatkınlar. Zeka, pratik sonuçlara rahatça ulaşmalarını sağlıyor. Emek harcamadan fazla yorulmadan, oturdukları yerden kumanda eder gibi yapılanan benlikler var.
Dijital ortamda, oyun level’larında, sosyal medyada ve aplikasyonlarda, çocuklar bir şekilde zeka ile teknoloji arasında benlik tasarımı yapıyorlar.
Sanal ortamın sağladığı imkanlar giderek hayatı kuşatırken, öteki alanların etkisi azalıyor. Günümüzde zekanın sağladığı beceri ötekilerden daha itibarlı. Kısa zamanda sonuçlarını görmek mümkün. Mesele birilerinin takdirini kazanmaksa, bu imkan var! Çok kişiye ulaşmaksa bu da mümkün!
Gençler deneyimle elde edilecek kazanımlara sıcak bakmıyorlar. Yüz yüze iletişim beceriler ve duygu temelinde ilişkiler heyecan vermiyor. Neredeyse geleneksel sosyal ortamlar onları için link verilmemiş içerik gibi. Uzun eğitimler, akıl, bilgi, düşünce ve hikmet gibi kafa yorucu işlere gelemiyorlar.
Pratik sonuçlar almaya bayıldıkları için dijital ortamlar onlar için vazgeçilmez. Gerçek hayatta yeti ve gayretleri ile varolmak Teknoloji’ye bu kadar sokulmaları bazı sonuçlar doğuruyor. Bu kadar yoğun birliktelik; ilgilerini, duygularını, düşüncelerini, hayata bakışlarını kısaca benliklerini dönüştürüyor.
Gençler hayatın zorluklarına karşı direnç gösteremedikleri gibi geleceğe hazırlıklı değiller. En küçük bir terslik onları çabucak öfkelendirmeye yetiyor. İlginç olanı ise, aynı kırılganlığı gösteren bu kuşak kendi arasında uzlaşma içindeler.