Vesayetçi siyasetin toplumda kundaklamadığı, içine fitne-fesat
koymadığı, ihtilâf-inşikak sokmadığı hemen hiçbir grup, cemaat,
camia, hatta aile bırakmadı.
Habire körüklenen bu fitnekârlık sebebiyle, birbirini kırmayan,
herhangi bir yakınıyla sürtüşme içine girmeyen hemen hiç kimse
kalmadı.
Sırtını vesayete dayamış olan meddahlar, bilhassa son zamanlarda öylesine hırçınlaşmaya başladılar ki, hayret etmemek elde değil.
İşte size bizzat yaşadığım ve yakînen şahit olduğum birçok vak’adan çarpıcı ve ibret yüklü bir tek misâl:
Hikâyenin kahramanı dört kişidir. En az yirmi yıldır tanışan, aynı dâvâya gönül vermiş kardeş kimseler. Bunlardan iki tanesi, kırklı yaşlarda olup aynı zamanda neseben de kardeştirler.