Yakın tarihteki 15 Haziranlarda, dehşet ve ürperti veren birçok
hadiseler yaşandı. Bunların bir kısmına sırasıyla değinmeye
çalışalım.
Yeniçeri Hadisesi
Yakın tarihimizin ve hatta bir cihetiyle diyebiliriz ki “Âhirzaman Tarihi”nin ilk büyük sarsıntısı 15 Haziran 1826’da yaşandı.
Sultan II. Mahmut, bu tarihte ilân etmiş olduğu bir fermân ile Yeniçeri Ocağını söndürüp kapattırdı.
O gün ve devam eden günlerde binlerce askerimizin kanı akıtıldı, temeli asırlar öncesine dayanan bir ordu mahv û perişan edildi. Üstelik, kanlı hadisenin adına da "Vaka-i Hayriye" ismi verildi.
Evet, 500 yıllık bu köklü askerî teşkilâtın lağvedilmesi çok kanlı oldu. O gün İstanbul'da adeta bir iç savaş hadisesi yaşandı. Binlerce insan canından oldu. Binlerce insan da hapis ve sürgün cezasına çarptırıldı.
Yeniçeri Ocağının kapatılmasına fiilen karşı gelenlerin öldürülmesine dair fetvâ, Şeyhülislâm tarafından verildi. Ayrıca, çok nâdir durumlarda ortaya çıkarılan Sancak-ı Şerif de Sultanahmet Camii’nde açıldı ve bütün ahali bu sancağın altında toplanmaya çağrıldı.
Bir yandan da, toplanan kalabalığa silâh ve mühimmat dağıtıldı.
Karşılarında Sancak-ı Şerif etrafında silâhlanmış ahaliyi gören mütedeyyin Yeniçeriler, hemen isyandan vazgeçip çatışmayı bıraktılar ve doğruca kışlalarına çekilip içeriye kapandılar. Ne var ki, artık ok yaydan çıkmış ve hedefi vurmaya başlamıştı. Binlerce asker, o gün imha edildi.