Makamı “Yedici Şuâ” olan Âyetü’l-Kübrâ isimli risâle, 1938’de
Kastamonu’da telif edildi.
Bu hacimli eser, çok ağır, çok meşakkatli şartlar altında
yazıldı.
“Yarım ümmi” vaziyette olan Üstad Bediüzzaman, evi tam karakol karşısında, perde takması yasaklanmış ve yanında kimsenin kalamadığı fevkalâde sıkıntılı ve yorucu bir vaziyette iken kaleme alındı.
O senenin en mühim bir hadisesi de, M. Kemal’in ölümü idi. Yani, o şahsın ölmesi ile bu eserin meydan-ı zuhûru, aynı seneye tevâfuk etti.
Bir başka ifade ile, en müthiş rakibin dünyadan gitmesi ve en büyük bir manevî kuvvetin imdada yetişmesi, eş-zamanlı olmuştur.
Dolayısıyla, bu iki mühim hadise, bir çok yönüyle yeni bir dönemin başladığın da haber vermiş oluyor.
Vakıanın ve hakikat-i hâlin böyle olduğunu, bilâhare telif edilecek olan “Karadağın Bir Meyvesi” başlıklı lâhika mektubundaki ifadelerden daha açık bir şekilde anlayabiliyoruz.
Velhâsıl, meseleye hangi yönden bakarsak bakalım, karşımıza gayet hikmetli ve harikulâde tevâfuklu bir gelişmenin ve yeni bir dönemin tezâhürlerini görmekteyiz.
İşte, o tevâfuklardan birini de, 1938’de telif edilen ve aynı sene içinde ilk tebyizi (müsveddeyi temize çekme) yapılan Âyetü’l-Kübrâ Risâlesine dair müellif-i muhteremin şu ifadelerinden öğreniyoruz:
“Bu müsveddenin birinci tebyizi bir mübarek zât tarafından oldu. O zâtın tevafuktan haberi yokken, yazdığı nüshada, kayda lâyık şöyle lâtif ve mânidar bir tevâfuk gördük ki: O nüshanın satırları başında ‘elif’ler 666 olarak yazılmıştır. Bu hâl ise, Hazret-i İmam-ı Ali (radıyallahu anh) tarafından bu hususî risaleye verilen Âyetü’l-Kübrâ nâmının cifrî ve ebcedî makamı olan 666 adedine tam tamına muvâfakatı ve mutâbakatı ile, bu risâlenin bu nâma liyakatını gösterir.
“Hem, âyât-ı Kur’âniyenin adedi
olan 6666’nın dört mertebesinden üç mertebesine tevâfuku dahi, bu risâlenin, âyâtın bir lem’âsı olduğuna bir işarettir diye telâkki ettik.” (Bkz: Yedinci Şuâ.)
Eserin gizlice basılması
Yeni bir fütûhât devresinin başlangıcını haber veren Âyetü’l-Kübrâ Risâlesi, yaklaşık dört sene gizli ve perde altında intişar etti.