Kiminin hayat ve hizmet tarzını düstûrlar, prensipler tâyin
ederken, kiminin yaşayış tarzını ise şöhretli şahıslar
belirliyor.
Bu iki tarzı tercih edenlerin fikir ve kanaatleri arasında büyük
ayrılıklar, hatta derin uçurumlar var.
Dahası, uzun ömürlü düstûrlar, prensipler manzumesi ile hareket edenlerin şahsiyetleri, kabiliyet karakterleri sürekli şekilde inkişâf edip yükselirken, iradesini—şöhretli de olsa—bir başka fânîye teslim edenler, peyder-pey silikleşmeye, hatta zamanla iyice pasifize olup devre dışı kalmaya mahkûm olur.
Şahsa bağlı olanlar, suyu sıkılan meyvenin posasına benzer. Suyu sıkıldıktan sonra çöpe atılırlar.
Geri dönüşümü olmayan şeref ve haysiyet çöplüğü, bu tip insan müsveddesinin atıklarıyla dolu.