Kemalizmin beslendiği ana kaynaklardan biri “çatışmacı
ruh”tur.
Bu jakoben yapı, tâ 1923’ün başlarından itibaren, kendi varlığını
bu habis ruh ile hissettirmiş ve aynı minval üzere giderek günümüze
kadar koruyagelmiştir.
Dolayısıyla, bu vatanda her kim ki vatandaşlar arasındaki bir çatışmaya taraf olur, ya da herhangi bir çatışma anaforu içine girerse, bilerek veya bilmeyerek “nifak ve şikak” şampiyonu Kemalizme hizmet ediyor demektir.
Taraflar arasındaki haklılık-haksızlık noktası bir yana, neticenin böyle olduğundan şüphe etmemeli.
* * *
Kemalizmin doğrudan sebebiyet verdiği ilk çatışma, Trabzon mebusu Ali Şükrü Beyin şahsında ve hizmetleriyle bağlantılı bir şekilde ortaya çıktı. (Mart-Nisan 1923)
Zira, bu millî kahraman, hem Ankara’da gazete çıkarıyor, ilmî-fikrî neşriyatta bulunuyor, hem de Meclis çatısı altında milletin duygu ve düşüncesine hakkıyla tercüman olmaya çalışıyordu.
Özellikle müskiratın (sarhoşluk veren maddelerin) yasaklanmasında ve Lozan görüşmeleri esnasında yaptığı hizmetler, hakikaten dillere destan olacak bir mahiyette idi.
Ne var ki, onun bu cesurâne hizmetleri, adeta bir cinayet telâkki edilerek aleyhine çevrilmeye çalışıldı.
Ali Şükrü Bey, aynı zamanda hemşehrisi de sayılan Albay Topal Osman’a (Çankaya Muhafız Komutanı) öldürtülerek, hem hayatına, hem hizmetine son verilmiş oldu.