Hiç peşrev çekmeden, hemen asıl konuya girelim: AKP’li
fanatikler, özellikle Erdoğan’ın şahsını yüceltenler, yıllar yılı
başka siyasetçileri, özellikle S. Demirel’i hep aşağılamaya
çalıştılar; kendince gördükleri çelişkilerini dillerine dolayıp
akla ziyan düşmanlıkta bulundular.
Demirel yok artık; şimdi ortada Erdoğan var. Bu tarafgirleri, biraz
da Erdoğan’ın çelişkilerini görmeye, düşünmeye dâvet ediyoruz.
Hiç olmazsa, belki biraz insafa gelirler de, kendilerini bir iç muhasebeden geçiriveriler...
İşte, kısa ifadelerde, Erdoğan’ın sayısız çelişkilerinden, U dönüşlerinden ve 180 derecelik çarklarından bir potburi...
***
Erdoğan, vaktiyle “Kardeşim” deyip ailecek ağırlamış olduğu Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad’a niçin sonra en şedit bir düşman oldu? Böylesine düşmanca bir tavır, hem katil hem zalim İsrail devletinin yöneticilerine karşı niçin gösterilmedi, gösterilmiyor?
Suriye ve Mısır ile neredeyse bütün diplomatik bağlar koparıldığı halde, aynı tavrı neden İsrail için sergilenmiyor? Başlarındaki diktatör de olsa, bu iki kardeş ülke İsrail'den beter mi görülüyor?
***
Daha önce “Ben Ergenekon dâvâsının savcısıyım” dediği halde, sonra neden 180 derecelik bir dönüş yaptı? (Benzer durum, KCK dâvaları için de geçerli)