Yeni Asya gazetesinin adeta ölüm-kalım mücadelesi verdiği 1990 senesinin üzerinden 27 yıllık bir zaman aralığı geçti.
O kritik süreçte, omuzlarına çok ağır bir mesuliyet yükü bindirilerek, karanlık emeller için âlet ve istismar edilmek istenen mübarek zât ise Emirdağ’lı Hamza Emek idi.
Hamza Ağabey, Yeni Asya ile adeta ölümcül bir rekabete tutuşan bir gazetenin (şimdi naylon olan Yeni Nesil) başına getirilip monte edilmek istendi. Gûyâ, hem Mehmet Kutlular’a rakip, hem de Üstad Bediüzzaman’a yakın, hatta vekil konumunda bir “Demokrat Nur Talebesi” diyerekten...
Ne var ki, Cenâb-ı Hak, bu mübarek insanı o karanlık çehreli komitacıların elinde bırakmadı; onun istismar edilmesine müsaade etmedi ve tam 27 yıl önce bugün onu yanına alarak, tertemiz şekilde kurtarmış oldu: 16 Haziran 1990.
* * *
Bu hususla alâkalı yukarıda ifade etmiş olduğumuz kanaati, daha evvel Hamza Abinin muhtereme kızları Şirin Hanım ile de paylaştık.
Kendisi de, buna hayret ve taaccüp ederek, bir cihette hak verdi.
Bu hadisenin ibretâmiz bazı yönleri daha var. Bir kısmı şöyledir:
1957 doğumlu Şirin Hanımın ismini bizzat Üstad Bediüzzaman koymuş. Meğerse, aile 3. evlât olarak erkek beklerken, yine kız olmuş. Üstad “Onun ismini Şirin koyalım ki, gözünüzde de Şirin gözüksün” demiş.
Şirin Ablamız, 1990’da Hacca gidiyor. Babası ile araları gayet iyi ve telefonda sıklıkla görüşüyorlarmış.
Kendisi Mekke’de iken, telefonlar kesiliyor. Babasına bir türlü ulaşamıyor. Merak ile araştırıp öğreniyor ki, babası geçirdi ânî kalp krizi neticesi, 16 Haziran günü vefat etmiş.
Şirin Abla bunları naklederken, söz arasında da şunu söyledi: Babam, vefatından çok kısa bir süre önce Y. Nesil gazetesinin başına, yani Mehmet Kutlular’ın yerine getirilmişti. Ancak, orada görev yapmaya kader-i İlâhî müsaade etmedi.