Dünyanın gidişatını okuyabilen, hele Türkiye’deki Süfyanî
Deccaliyetin mahiyetini bilen kimse, dahilî mücadelede
kanlı-silâhlı bir boğuşmanın içine girmez.
Girdiği takdirde, gerçek niyeti, hedefi, gayesi ne olursa olsun,
asıl hizmet ettiği şey, işte o Deccaliyetin tâ kendisidir.
Zira, o Süfyanî Deccaliyetin temel gıdası dahilî nifaktır, çatışmadır, boğuşmadır, kanlı fitnedir.
Bu sahada, dünyada üstüne yoktur. Kimse onunla yarışarak galip gelemez.
Dolayısyla, mâsumları vuran, onların canına malına zarar veren her hareket, o fitnekâr cereyanın nâm-ı hesabına geçer.
* * *
Bu nifak ve şikak karakterli cereyanın, ayrıca çok değişik renk ve şekilde türlü türlü maskeleri var.
Yüzüne o maskeleri geçirerek, çok rahat şekilde Türklerle Kürtleri, Alevilerle Sünnileri, halk ile devleti karşı karşıya getirtip çarpıştırabiliyor. Aralarında derin husûmetlere yol açacak fitne kazanlarını kaynatabiliyor.