Haziran’ın ilk haftasında yapılacak olan genel seçimlere bir
aylık süre kaldı
Yurdun hemen her tarafını sarıp sarmalayan seçim gürültüsünden,
tarrakasından geçilmiyor. Kulakları sağır eden seslerin biri
kesilmeden diğeri devreye giriyor. Ortalık toz-duman. Yer yer
kıyametler kopuyor.
Süre kısaldıkça, hareketlilik de artıyor. Bazı yerlerde pek nâhoş hadiseler vuku buluyor. Kimilerinde kıskançlık, tahammülsüzlük had safhada.
Demokrasi erdeminden, kültüründen mahrumiyet, bazı kimselerin canavarlaşmasına, adeta insanlıktan çıkmasına sebebiyet veriyor.
Dünyanın birçok ülkesini gezmiş-görmüş biri olarak şunu ifade etmeliyim ki: Bizdeki gürültülü-patırdılı, dahası meydanları, cadde ve sokakları ses ve görüntü kirliliğine boğan bir seçim kampanyasına medenî dünyanın hiçbir ülkesinde rastlayamazsınız. Kezâ, bizdeki gibi bindirilmiş kıt’alarla tıklım tıklım doldurulmuş, fokur fokur gövde gösterisi kokan meydan mitinglerine de...
* * *
Yaşlaşan genel seçimlere dair, şimdiye kadar hemen hiç yazı yazmadık. Bundan sonra da detaylara girip arenada boğulmaya hiç niyetimiz yok.
Ana hatlarıyla sadece şu kadarıyla iktifa edelim: