Pazar günü (20 Eylül 2015) Yenikapı Meydanında eşine ender
rastlanan bir miting yapıldı.
Saray’ın, Meclis’in, hükûmetin, AKP’nin, İstanbul B. Belediyesinin,
Sivil Dayanışma Platformunun desteğiyle, mükemmel denilecek türden
bir organizasyon gerçekleştirildi.
Organizasyon gibi, mitinge verilen isim de dört-dörtlük sayılır: “Milyonlarca Nefes, Teröre Karşı Tek Nefes”
Her şey böyle dört-dörtlük olur da, o mitinge katılım olmaz mı?
Dolayısıyla, katılım da mükemmel oldu. Yüreği tertemiz yüz binlerce insanımız, Pazar gününü bu mitinge ayırdı. Ellerinde ayyıldızlı bayraklarla dalgalar halinde Yenikapı’ya doğru akın etti.
Bayraklarla süslenen meydan, insan kalabalığıyla tıka basa doldu.
Ardından, meydanı coşturacak hamasî konuşmalar yapıldı, yine hamaset yüklü şiirler okundu, duygulu şarkılar-türküler söylendi.
İstiklâl Marşı’nı müteakip Kur’ân tilâveti yapıldı, duâlar okundu.
Sıra, protokol konuşmalarına geldi. Mitingi organize ettiği söylenen Sivil Dayanışma Platformu başkanı, çok hararetli bir hitabede bulundu. Konuşmasında, R. Tayyip Erdoğan’ı “tesbihin imamesi”ne benzetti; kendisi gibi etrafında kenetlenmiş olanları da tesbihin tanelerine...
Sonra, sırasıyla Meclis Başkanı Yılmaz, Başbakan Davutoğlu ve nihayet Cumhurbaşkanı Erdoğan platformun üzerine çıkarak birer konuşma yaptılar.
Konuşmaların tamamını başından sonuna kadar pür dikkat dinledik, takip ettik. Bunları da, özellikle Erdoğan’ın meydanı dalgalandıran konuşmasını da yine dört-dörtlük şeklinde kategorize etmek mümkün.