Evet, 7 Haziran öncesine göre, Türkiye’nin iç ve dış sorunları
daha da ağırlaştı.
Alabildiğine ciddileşip ağırlaşan bu yeni durum karşısında, bir
partinin meselâ yüzde 49 oy alarak tek başına iktidara gelmesi bile
yetersiz kalır.
Bu sebeple, en az iki partinin bir araya gelerek geniş tabanlı bir koalisyon hükümetini kurmaları lâzım, hatta elzem hale gelmiş.
Mevcut vaziyet ve genel gidişat, o derece ciddiyet ve ehemmiyet kazanmış durumda, yani.
* * *
Bir taraftan da, siyasî ve askerî cenahta çare-çözüm arayışları devam edip gidiyor. Bu arada, 45 günlük sürenin ilk 35 günü, iki büyük partinin koalisyon kurabilme manevrasıyla geçti, geçiyor.
Şayet, bir AKP-CHP koalisyon hükûmeti kurulamazsa, “istikşâfi” görüşmelerle güven verici bir başka formülün devreye sokulması imkânsız görünüyor.
Görüşmelerin neticesiz kalması halinde ise, 45 günlük kànunî sürenin hoyratça kullanıldığı ve asıl maksadın ülkeyi yeni bir seçime doğru sürüklemek için, “istikşâfi” denen şeyin serâpa bir oyalama taktiğinden ibaret olduğu yönündeki düşünce ve kanaatler, kamuoyu nezdinde de pekişmiş olacak.