Mısırlı âlim Muhammed Abduh, 1849 yılı başlarında Nil Deltasında
doğdu; 1905 Temmuz’unda İskenderiye’de vefat etti.
Afgan asıllı büyük âlim Cemaleddin Efgânî ise, 1838’de Kâbil
yakınlarında doğdu; Mart 1897’de İstanbul’da vefat etti. 1944’te
onun için Afganistan’ın başkenti Kâbil’e nakl-i kubûr yapıldı.
* * *
Kısaca “Abduh” ve “Efgânî” diye anılan bu iki meşhûr muasır zât, kaba hatlarıyla din bilgini, siyaset uzmanı, hürriyetçi, eğitimci, reformcu, aktivist yönleriyle bilinip tanınıyorlar.
Bediüzzaman Said Nursî ise, onların hürriyet, meşrûtiyet, muktesid siyaset ve İttihad-ı İslâma taraftarlık yönlerini takdir ederek, bazı noktalarda “selefler”i arasında isimlerini zikrediyor.
* * *
Bu iki muasır âlimin yaşadığı dönemde, Osmanlı ve İslâm dünyasının hemen tamamında monarşik yönetimler var. Şahıs merkezli “zayıf istibdat” hükümfermâdır. Şahıs tahakkümü ve lider sultası altında milletin kàhir ekseriyeti inim inim inliyor.
Bunlar ve Namık Kemâller gibi basiretli zâtlar, monarşik saltanat sistemlerinin artık sona doğru yaklaştığını gördüler ve meydana gelecek “yeni hâl”ler için, milletin bekàsı adına formül arayışını hızlandırmaya çalıştılar.