M. Latif Salihoğlu Yeni Asya Gazetesi

Güvenli bakışlar; tarafgir yaklaşımlar

Fikirlere, hadiselere veya şahıslara tarafgir bir nazarla bakanlar, hakikati olduğu gibi göremezler. Zamanla “at gözlü” hale gelmenin ötesinde, gözlerine perde iner. Ufukları daralır, muhakemeleri zayıflar. İlim-irfan...

21 Eylül 2016 | 126 okunma

Fikirlere, hadiselere veya şahıslara tarafgir bir nazarla bakanlar, hakikati olduğu gibi göremezler.
Zamanla “at gözlü” hale gelmenin ötesinde, gözlerine perde iner. Ufukları daralır, muhakemeleri zayıflar.

İlim-irfan dünyasına açılan pencereleri, bir bir kapanmaya yüz tutar. Gitgide asabileşirler. Canları sıkılır ve bir o kadar da can sıkmaya başlarlar.

Nihayet, etrafları boşalır ve marjinal bir grup olarak da varlığını sürdüremezler; büsbütün yalnızlaşırlar. Allah, kimseyi o hallere düşürmesin.

«««

Risâleleri okurken, bilhassa ecnebi ve gayr-ı müslim düşünürlerin Kur’ân ve Hz. Muhammed (asm) hakkındaki sözlerinin iktibasen zikredildiğini ilk gördüğümde çok şaşırmıştım.

Kendi kendime “Şu gàvurların sözlerine, isimlerine bu eserlerde yer vermeye ne gerek var?” diye sormuştum.

Hele, Tevfik Fikret (*) gibi dinden hiç hazzetmeyen, üstelik “terörist meddahı” bir şair; veyahut Dr. Abdullah Cevdet (**) gibi “ateist bir düşünür”e ait sözlere Risâle sayfalarında rastladığımda, henüz işin sırrını bilemediğimden şaşkınlığım büsbütün ziyadeleşmişti.

Bilâhare, bu sırrın hikmetini düşünmeye başladım ve çok da faydasını gördüm.

«««

Zaman içinde daha iyi anlamaya ve idrak etmeye başladım ki:

l Risâle-i Nur Külliyatı’nda, müthiş ve muazzam bir özgüven duygusu var: En sert itirazlar ve zıt görüşler de zikredilip muknî cevaplar veriliyor.

l Fikir veya din değiştiren insanlara, toptancı (ya hep, ya hiç) bir nazarla bakılmıyor. Zamanla bozulmuş bir hale gelmiş olsalar bile, onlar hakkında “Fenâ ve fâni bir adam” kaydı konulduktan sonra “Onun şöyle güzel ve bâki bir sözü var” denilerek, o kişiye ait güzel söz iktibâsen naklediliyor.

l Bir başka nokta: “Fazilet odur ki, düşmanı dahi tasdik ede” gerçeğidir. Kişi gayr-ı müslim, hatta ateist bile olsa, Kur’ân’a ve Sünnete uygun bir söz söylemesi, bir tesbitte bulunması, esasen bir şânın, bir faziletin tasdik emaresidir.

l Risâleler, bu noktada ayrıca kişiyi muhatabına karşı sabırlı ve tahammüllü olmaya alıştırıyor. Adeta şu dersi veriyor: “Farklı, hatta zıt görüşteki insanlara muhatap olmaktan, yahut onların çok sert ve keskin görüşleriyle karşılaşmaktan korkma.”

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Meşrûtiyetten önceki Şûrâ 01 Nisan 2018 | 268 Okunma Türk Ocakları ve Barbaros heykeli 25 Mart 2018 | 174 Okunma İki Çanakkale var 18 Mart 2018 | 173 Okunma Yeşilaycıydı; katledildi 05 Mart 2018 | 216 Okunma Seferberlik hâli 27 Şubat 2018 | 239 Okunma