GÜNÜN TARİHİ: 28 EYLÜL 1730
Osmanlı Devleti’nin merkezi olan İstanbul'da, uzun zamandır
sancıları yaşanan bir ihtilâl, bir ayaklanma hadisesi 29 Eylül
1730’da patlak verdi.
Bu kanlı hadise ile birlikte, yaklaşık 13 yıldır devam eden Lâle Devri de sona ermiş oldu.
O devirde, birçok yeniliğin (resim, san'at, icat, süs, motif, keşif...) yanı sıra, dünyevîleşme, manevî gaflet, zevk û safâ, iç politikada rehavet, diplomaside uyuşukluk, güvenlikte laçkalık gibi menfi haller, adeta ayyuka çıkmış vaziyette idi.
Avrupalı sömürgecilerin (özellikle İngilizlerin) Osmanlı mülküne musallat olması, İngiliz casusların dahilî ihtilâfı körüklemeye başlaması, hatta Vehhabilik hareketinin canlandırılması, kendini en çok bu dönemde göstermeye başladı.
Önemli bir nokta şudur: İsyancılar, bir yandan "Fakir halk, zahire bulamıyor" diye de propaganda yaparken, bir taraftan da zahire ambarlarını tâlân ettirip yaktırıyor; bununla, kıtlığın daha fazla hissedilmesini temine çalışıyorlardı. Böylelikle, âlemin nazarında kendi gerekçelerini kuvvetlendirmiş oluyorlardı. (NOT: Aynı taktik, hemen bütün ihtilâlciler tarafından kullanılageldi: 12 Eylül Darbesini yapanların "ihtilâli olgunlaştırma"ya dair itiraflarını hatırlayın.)