Bir hamaset furyasıdır, almış başını gidiyor; üstelik, dur-durak bilmeden...
Yıllardır kulağımızın dibinde bangır bangır yükselen siyaset temalı hamasî nutuklar, cidden artık gına getirdi.
Çünkü, oyalamanın dışında, hiçbir derde devâ, hiçbir sadra şifâ olmadı, olmuyor, olamıyor.
İşte bu sebeple, Anadolu toprağıyla yoğrulmuş bir sesle, biz de “Artık yetti gàri” diyoruz, demeye mecbur kalıyoruz.
Hamaset, yerine göre elbette lâzım ve yapılmalı. Ama “her köfteye maydanoz” misâli, her konuda aynı edebiyatın yapılıyor olması, çekilir, dayanılır gibi değil.
* * *
Teröre karşı, yıllardır hamasi nutuklar atıyor: Belini kırdık. Yerle bir ettik. Kan kusturduk. Hainlere dünyayı dar ettik. Vurduk, vuruyoruz. Çökerttik, çökertiyoruz. Bitirdik, bitiriyoruz. Çözdük, çözüyoruz...
Aradan yıllar geçiyor; sonra dönüp bir de bakıyoruz ki, ne görelim... Ne görüyoruz? Maalesef, yine aynı manzarayı.
Demek ki, böyle hamasi nutuklarla ve hamaset edebiyatıyla, bu işler olmuyor, bitmiyor, çözülüp de gitmiyor.
* * *
Darbecilere ve cuntacılara karşı yıllarca sürdürülen hamaset edebiyatı, ödüllerin efendisine lâyıktır. Öyle ki, Nobel bile az gelir.