GÜNÜN TARİHİ 19 Kasım 1923
Anayasa, Başkanlık Sistemi ve “Nasıl bir Anayasa? Nasıl bir
Başkanlık? Nasıl bir Cumhurbaşkanlığı?” gibi konular, siyasî
gündemin en harâretli konuları arasında.
Aynı mesele, 19 Kasım 1923’te de gündem konusu olmuş ve muhalefetin adeta sıfırlanmış olduğu Yeni Türkiye’de, mesele bir günde kotarılarak “Partili Cumhurbaşkanlığı” sistemine şıppadak geçiverilmiş...
29 Ekim’de Cumhurbaşkanı olan M. Kemal, 19 Kasım’da İsmet Paşa’ya diyor ki: Bundan böyle de, benim CHP Genel Başkanlığı sıfatım devam etsin; sen de Başkan Vekili olarak, partinin fiilî işleriyle ilgilenmeye devam et.
Evet, hadisenin özeti bundan ibaret. İsmet Paşa da, gerek o güne kadar, gerekse o günden sonra, M. Kemal ne dediyse, ne yönde emir verdiyse, aynısını harfiyyen yerine getirmeye çalıştı. Tâ, Ekim 1937’ye kadar da, genel gidişat bu minvâl üzere sürüp gitti.
İsmet, ne zaman ki, az-biraz da olsa “yan çizme”ye çalıştı, anında Başkan’dan tırpanı yedi ve siyasetin dışına itildi.
Hem öyle bir itilme ki, M. Kemal ile tâ başından beri, yani yıllar yılı can-ciğer olan İsmet, Başkan’ın İstanbul’da aylar süren ölümcül hastalığıyla hiç alâkadar olmadı, hatta “hasta ziyareti”nde dahi bulunmadı.
Netice itibariyle, Partili Başkan ile Başkan Vekili, bu dünyadan birbirine küs ve dargın gittiler.