Ayasofya için “müze” kararının alındığı aynı gün, M. Kemal için de “Atatürk” soy ismi kararı alındı.
Bu kararlardan birincisi “Bakanlar Kurulu”nda alınan bir “Kararnâme”dir; ikincisi ise, Meclis marifetiyle düzenlenen bir “Kànun”dur. Aynı kànuna göre “Atatürk” soyadı, başka hiç kimse tarafından kullanılamaz. (Soyadı Kànunu metninde “eşitlik, imtiyazsızlık” ifadeleri açıkça yer almış olmasına rağmen…)
Keyfiliğin tam gaz “sür-git” olduğu o günlerde, tam da “Atatürk” soyadının kànunlaştırıldığı günden sadece iki gün sonra Başbakan İsmet Paşaya da “İnönü” soy isminin verilmesi kararlaştırılmış oldu.
Ancak, bu kararın arkasında ne bir kànun hükmü var, ne de bir kararnâme; sadece M. Kemal’in bir direktifi var görünüyor.
O da şudur: Bu konuyla ilgili olarak Başbakanlık makamına 26 Kasım 1934 tarihinde bir mektup gönderen M. Kemal, kànun niteliğindeki şu “emirnâmeyi” deklare etti: “Başvekil İsmet Paşa Hazretlerinin (Ara notu: Bu ‘Hazret’ tâbirinin kullanılması da aynı gün içinde kànunla yasaklandı), inkılâp tarihimizin ilk şerefli ve parlak zaferi olan İnönü Meydan Muharebesinin baş kahramanı olmuş bulunması itibariyle, soyadı kanunu icabı olarak alacağı aile isminin ‘İnönü’ olmasını çok yerinde bulduğumdan, kendilerine bu soyadını tevcih ettiğimi bildiririm.”