M. Latif Salihoğlu Yeni Asya Gazetesi

İnsanlar çatışmasın; fikirler vuruşsun

Eşref-i mahlûkat olan insan azizdir, muhteremdir, mükerremdir... Bu mükemmel varlık, birbiriyle çatışmaya-boğuşmaya girdiğinde, bazen esfel-i sâfilîne düşer; yani, en aşağılık bir...

05 Temmuz 2017 | 95 okunma

Eşref-i mahlûkat olan insan azizdir, muhteremdir, mükerremdir...
Bu mükemmel varlık, birbiriyle çatışmaya-boğuşmaya girdiğinde, bazen esfel-i sâfilîne düşer; yani, en aşağılık bir mahlûk derekesine iner.

Buna göre, ideal olan şey, insanların birbiriyle boğuşmaması, çatışmaya, müsademeye girmemesidir. Sulh ve selâmet, hatta saadet bunu iktiza ediyor.

Bozuşmanın, yahut vahşiyane bir boğuşmanın içine girmemeleri için ise, çeşitli sebeplere, tedbirlere, sübaplara ihtiyaç var.

İşte bu ihtiyaçların başında, hiç şüphesiz hürriyet-i efkâr, yani ifade hürriyeti gelir.

Kişi, fikrinde şâhâne hür ve serbest olmalı. Kendini çok rahat bir şekilde ifade edebilmeli.

Fikir, ne kadar aykırı görünürse görünsün, muhatabı ona sabır ve tahammül ile mukabele etmeli. Medenî ölçüler içinde kalarak, muarızını susturma, bastırma, yahut kuvvetle karşılık verme cihetine gitmemeli.

Zira, böylesi bir muamelenin, yahut mukabelenin hiçbir faydası, katkısı, getirisi yoktur. Zararı ise, pek çoktur. Esasen, kendine güvenen, fikrinin doğruluğuna itimadı olan kimse, kuvvete-şiddete tenezzül etmez. 

Evet, “Düstûr-u nübüvvet: 'Kuvvet haktadır, hak kuvvette değildir' der, zulmü keser, adâleti temin eder.” (30. Söz) Aynen "Medenîlere galebe çalmak ikna iledir, söz anlamayan vahşiler gibi icbar ile değildir” hakikatinin verdiği derste olduğu gibi.

* * *

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Meşrûtiyetten önceki Şûrâ 01 Nisan 2018 | 268 Okunma Türk Ocakları ve Barbaros heykeli 25 Mart 2018 | 174 Okunma İki Çanakkale var 18 Mart 2018 | 173 Okunma Yeşilaycıydı; katledildi 05 Mart 2018 | 216 Okunma Seferberlik hâli 27 Şubat 2018 | 239 Okunma