Diyarbakır’da vahşet kol geziyor. Bombalar, namlular ölüm
kusuyor. Günlerce evine hapsedilmek zorunda bırakılan mâsum halk,
adeta canından bezdirilmeye çalışılıyor.
* * *
O kırılası karanlık eller tarafından, dört ayaklı tarihî minarenin sütunlarına ateş ediliyor.
Dört hak mezhebi temsil eden dört ayaklı minare... Besbelli ki, o minare yıkılmak isteniyor. Minare evlerin ve insanların üzerine devrilsin, ortalık iyice karışsın ve hayat kaosa dönsün hesabına...
Merhum Tahir Elçi, birkaç meslektaşıyla birlikte, dinî ve kültürel bir miras hüviyetini taşıyan bu minareye yapılanın insanlık dışı olduğunu söylemeye geliyor. Ama, bu insanî teşebbüsü dahi canıyla ödüyor.
Minareye de, Elçi’ye de uzanan o kirli ve karanlık eller kırılsın; Rabbim onlara huzur, rahatlık vermesin.
* * *
Bunlar da yetmemiş olmalı ki, son olarak beş asırlık Kurşunlu Camii yakılarak harabeye çevrildi.