Millî Görüşü temsil eden Saadet Partisi (SP), 1 Kasım seçimlerine tek başına katılıyor.
Bir önceki seçimde onunla ittifak kuran BBP de öyle.
Bu iki partinin 7 Haziran’daki müşterek oy miktarı bir milyon civarındaydı. Bu da, geçerli oyların yüzde 2’sine tekabül ediyor.
1 Kasım seçimleri için yapılan hemen bütün anketlerde, SP’nin oylarında ciddî bir azalmanın olduğu görülüyor. Bunun iki sebebi var.
Birisi, BBP’nin ayrılması.
Diğeri, Millî Görüş Hareketinin geleceğinden endişe duyan kesimin 1 Kasım’da AKP’ye oy verecek olması.
Kendi imkânlarımla yaptığım araştırma ve çevremde yapmış olduğum gözlem ve tesbitler de aynı realiteye parmak basıyor.
Bu hususu tahkik ettiğimde ise, şöyle bir mülâhazanın varlığına yakînen şahit oldum:
Millî Görüşçülerin çoğu, Saadet Partisini—selefleriyle birlikte—Millî Görüş Hareketinin “yuvası ve kuluçkası” olarak görüyor. 13 senedir tek başına iktidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisini ise, bugün itibariyle “Millî Görüş Hareketinin kalesi” konumunda görüyor.