Cenâb-ı Hakk’ın insana ihsân etmiş olduğu akıl-idrak-şuur nîmeti sebebiyle, kullarını imtihan eder ve sonunda da hesaba çeker.
“Aklı olmayanın dini olmaz” sözü, bu uzun hakikatin kısaca bir ifadesidir.
Demek ki, aklı-şuuru bulunan herkes, ona bahşedilmiş olan bu nimetten dolayı dünya imtihanına tabidir ve Mîzan Gününde de hesaba çekilecektir.
Akıl, doğru olanı ilk anda kavrayamayabilir; ama, yanlış olanı çabucak derk etme kabiliyetine sahiptir.
Bu hal gösterir ki, yanlışı görmek, doğruyu görmekten önce gelir.
Aynı hakikati teyid, te’kid eden daha başka veciz ifadeler de var.
Bir kısmı şöyledir:
“Def’-i şer celb-i nef'a râcihtir.” “Def’-i mefâsid, celb-i menâfiden evlâdır."