İlk, orta, lise, üniversite... Bütün bu kademelerde okuyanlar,
tahsil döneminin son bir ayına girdiler. Haziran ayında, okullar
yıllık tatil dönemine giriyor.
Yaklaşık üç ay süren resmî tatil dönemi, tembeller, gayesizler ve
hedefi olmayanlar için bir nevi “atâlet” devresidir. Böyleleri,
bahsimizden hariçtir.
Muhatabımız, yıllık tatil dönemini fikren, ruhen, mânen ve bedenen, sâir zamanlara nisbeten daha faydalı, yani daha feyizli, bereketli, sürûrlu, sevinçli geçirmek isteyen “kalite çıtası yüksek” büyük ruhlu kimselerdir.
Böyleleri için, gerçekte yaş sınırı yoktur. Evet, “Beşikten mezara ilim tahsili”ne inanmışlar için, yaş haddi asla bir engel teşkil etmez.
* * *
Resmî tatil dönemine bir ay kala, burada hem hatırlatmak, hem de tavsiye etmek istediğimiz şey, Risâle-i Nur eksenli okuma programlarının şimdiden düşünülerek plânlanmasıdır.
Gerekli istişarelerde bulunmak ve bağlantıları kurmak sûretiyle, plân ve programlarımızı ne kadar erken yaparsak, o programların feyiz ve bereketi de şüphesiz o nisbette verimli ve yüksek olur.
İster birkaç günlük, ister bir-iki haftalık, ister bir ay süreli olsun, her türlü okuma programının illâ ki faydalı olduğuna, olacağına inanıyoruz. Lâkin, en yüksek verimlilik açısından bakıldığında, “Külliyatı bitirme programları”nın müstesna olduğunu peşînen kabul etmek durumundayız.
Bu hakikate kalben ve fikren inandığımız gibi, kavlen ve fiilen de müşahade edenlerdeniz.
Bilvesile, mevcut şartlar ve imkânlar ölçüsünden yapılacak okuma programlarına dair bazı duygu ve düşüncelerimizi aşağıda kısa maddeler halinde sizinle paylaşmaya çalışalım.